24 Ağustos 2011 Çarşamba

KÜÇÜK BİR TOKAT

gün geçti, dilimi tutmayı öğrenemedim...olsun...yine de söylemeliyim...yada henüz değil...kafam karışık...şu kadarını söylemeliyim...bahsi sen kazandın...ama koşullar değişti...dünyalar değişti...sana olan borcumu ödeyemem...ne demiş sezen abla "batar artık bu gemi"...ben gemileri batırmayayım...ama...eski ve ıssız ormanlarıma döneyim...giderken yanımda kedimi de götüreceğim...onunla olmanın hayali, su içmek kadar tatlı...

İZLER

düşünmek, bir eylemden öte birşey olmalı...düşünce gücü olmalı insanda...hürriyet veren, umut veren, gezegenler arasında dolaşımı sağlayan...bak şimdi marstayım...hop şimdi tekrar dünyadayım..görüyorum ki dünya pek de yaşanası bir yer değil, düşünce gücü olanlar için...ızıdırap var, keder var, hüzün var...peki ya gerçeğe eremezse insan...o zaman düşünmeyi düşünmeli...yada düşünmemeyi düşünmeli...söz uçar, yazı kaybolur...düşünce unutulur...acaba?

ÖPMENİN SAADETİ

arkadaşlığın her türlüsünde güven şart...inanmak olmazsa olmazdır...ve eşit dağılmalıdır umut...yoksa...hüsran tekrar edip durur...dejavu olur karanlık ve karamasarlık...ne diyordum ben...evet..."A" ölümü atlattıktan bir süre sonra..."D" 'yi dudaklarından öptü...ne de güzel öptü...kötü mü yaptı...bence ne de güzel yaptı...

NE ÇOK ŞEY ANLATIR KUŞLAR

kuş uçabildiği için özgür değildir..istedği zaman istediği yerde olabildiği için özgürdür..avcıyı düşün..kuşu vurduğunu..ve kuşun öldüğünü..artık uçamayacaktır kuş doğru..istediği zaman istediği yerde de olamayacaktır..yani özgür değildir..belki de kuş vurulacağını sezinleyip o an ölmeyi dileyebilirse..özgürlüğü sonsuz olacaktır..